Ezber
düşlere benzeyen bir kamuflaj
Belimizde
çocukluktan kalma bir beylik gülümsemesi
Birbirimizden
bihaber olduğumuz zamanlar
Biz durumu
hayati olmayanlarız,
Birer el
ateş
Çelik
vücutlardan seken kurşunlar.
Estetik
suretler çağında aynasız
Akıntısız
bir suyun yanına kadar
İlave
yüzlülerden cesur bir kaçış
Biraz karada
biraz suda olanlarız,
Durgun suyun
üzerinde gamzelerimizin yansıması
Sonra usulca
suya girmiş başımız.
Perva, perva
nedir?
Rabbi,
gelecek olanlar arasında
Neden adımız
pervasızlar?
Oysa biz içi
dolu sandıkların şekli sabit anahtarlarıyız,
Boş binalar
için korkulardan kilitler
Etrafa
saçılmış bükülebilen maymuncuklar.
Naylon
sihirler, başkaldıran gözler
Nabzın
tepkisi üryanlıktan ırak
Gözden
gönüle uzanan ses tellerinde
Islak çığlıklar
atabilenleriz biz,
Mağrurluğumuz
çim bitmez zeminlere
Damla damla
kurşun atabilmekten.
Mahkumlarız,
suçlularız, sabıkalılarız
Kınından
çıkamayanlardanız, güçsüzleriz, mağlubuz
Öfkesini
avuç içinde sıkı sıkı taşıyanlardanız
Kapısının önünden
toz kaldıramayanlardanız
Döneceklerden
değil dönmüşlerdeniz,
Yolumuz
düzleme çıkmaz
Öbür ucu yanlışa
parça doğrumuz var.
Makul Dergi'nin 5. Sayısı için yazılmıştır
Makul Dergi'nin 5. Sayısı için yazılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder